1960 ve 70’li yılalrda üretimler daha az olup arz ve talebe göre yapıldığından herhangi bir stoklama olmadığından üretiden direk tüketime gitmekteydi. Bundan dolayı bir depolama ihtiyacına gerek olmamaktaydı. Ayrıca bu yıllarda genellikle üretilen mal kendi yöresine ait ürün olup kendi yöresinde tüketilmekteydi. Erzurum – Erzincan’da ki bir süt üretimi orda yapılan yoğurt ve peynir kendi yöresinde tüketilmekte üretiminde az olmasıyla beraber depolamaya ihtiyaç duyulmamaktaydı.
Özellikle 90’lı yıllardan sonra üretimin artması başka yörelere satmayı gerektirdi. Bu ticaret neticesinde ürünün taşınabilmesi için gerekli olan paketleme ve depolama ihtiyacı ilerleyen yıllarda ciddi miktarda depo ihtiyacı doğurdu. Ayrıca malların kendi dönemi dışında kullanılması zorunluluğu neticesinde depolanması ve saklanması zorunlu hale geldi. Örneğin domates ve çilek sadece yaz mevsimi yiğeceği olmaktan çıkıp yıl boyunca tüketildiğinden depo ya olan ihtiyacıda aynı orantıda arttırdı.
Ekonominin büyümesi ile birlikte ithal, ihraç, üretilen ve tüketilen malın sürekli depolanması gerekmektedir.
Depo büyüyen ekonominin önemli göstergelerinden birisidir, büyeyen ekonomi, artan ithalat ve ihracat beraberinde daha fazla depo ihtiyacını getirmektedir.
Reysaş Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı
Durmuş Döven